Karbon Piyasası

Güncelleme:
19.2.2024
Yayım:
19.2.2024

Karbon Piyasası Nedir?

Karbon piyasası salınan sera gazlarının azaltılması ve azaltım maliyetlerin düşürülmesi adına hükümet, yatırımcı veya işletmelerin sağladığı emisyon azaltımlarına eşdeğer karbon kredilerinin ticaretinin yapıldığı zorunlu ya da gönüllü mekanizmalardan oluşan piyasadır. Karbon ticaret piyasasının ortaya çıkışı ve küreselleşmesinde 2005 yılında yürürlüğe giren Kyoto Protokolü önemli bir adım olmuştur. Sera gazı azaltımı adına sayısal bir emisyon azaltım taahhüdünde bulunan, sera gazı emisyonlarını raporlamakla yükümlü olan ve aralarında Almanya, ABD, Fransa, Kanada gibi sanayileşmiş ülkelerin yer aldığı sözleşme tarafları EK-B listesinde verilmiştir. Türkiye 2009 yılında sözleşmeye taraf olmakla birlikte protokolün Ek-B listesi oluşturulurken BM İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi’ni henüz onaylamamış olması nedeniyle Kyoto Protokolü’nün bir ve ikinci taahhüt dönemlerinde sayısallaştırılmış bir emisyon azaltım yükümlülüğü bulunmamaktaydı. Söz konusu protokol 2020 yılı itibari ile işlevini tamamlamıştır. 2020 sonrası dönem için Paris Anlaşması düzenlenmiştir. Karbon piyasasındaki zorunlu mekanizmalar protokol kapsamında oluşturulmuştur. Emisyon azaltım stratejileri için oluşturulan karbon piyasasındaki zorunlu mekanizmalar proje temelli ve piyasa temelli olarak ayrılmaktadır. Proje temelli mekanizmalar temiz kalkınma mekanizması ve ortak yürütme mekanizmasıdır.

  • Temiz Kalkınma Mekanizması Kyoto protokolünde sera gazı azaltım taahhüdünde bulunan ülkeler diğer ülkelerdeki projeler çerçevesinde gelişmiş teknolojiyi transfer ederek emisyon azaltımı sağlamalarına katkı vermektedir. Bu durum sertifikalandırılmış emisyon azaltım kredisi kazanmalarına ve bu kadar emisyon salma hakkı elde etmeleri prensibine dayanmaktadır.
  • Ortak Yürütme Mekanizması ise taahhütte bulunan ülkelerinin kendi aralarında ortak emisyon azaltım projeleri yürütmeleri esasına dayanmaktadır. Emisyon azaltımı sağlayan ülkenin emisyon azaltım kredisi kazanmasına ve diğer ortak ülkenin bu kredileri kendi toplam azaltım hedefinden düşebilmesini sağlamaktadır.
  • Piyasa temelli mekanizma ise emisyon ticaret sistemidir. Taahhütte bulunan ülkelerin belirlenmiş emisyon miktarının bir kısmının ticaretini yapabilmesi esasına dayanmaktadır. Taahhüt edilen miktardan daha fazla emisyon azaltımı yapan ülke ilave azaltımı başka ülkeye satabilmektedir.
  • Zorunlu karbon piyasalarına ek olarak protokolden bağımsız bir gönüllü emisyon pazarı bulunmaktadır. Gönüllü karbon pazarında piyasa temelli olarak Chicago İklim Borsası bulunmaktadır. 

Üye ülkeler tarafından yönetilen kurallara dayalı ancak gönüllü bir sistemdir. Katılım sağlanmasının ardından bir azaltım hedefi belirlenmektedir. Hedefleri tutturamayan ülkeler diğer üyelerden emisyon azaltım kredisi satın alarak hedefine ulaşmaya çalışmaktadır. Proje temelli olarak ise gönüllü karbon piyasaları bulunmaktadır. Bireylerin, kurumların, firmaların bir standart çerçevesinde sera gazı salımlarının azaltımı sayesinde elde edilen karbon sertifikalarının alım-satımı yapılması esasına dayanmaktadır. Karbon nötr olmak isteyen kurum ve organizasyonlar faaliyetleri sonucu atmosfere salınımını gerçekleştirdikleri sera gazlarını hesaplayarak bu emisyonları azaltmak ve dengelemek için karbon kredisi satın alabilmektedir. Piyasada çok sayıda gönüllü karbon kredi standartları ve ticaret kuralları konusunda standart bulunmaktadır. Gönüllü karbon piyasasında sertifikaların ticaretiyle katılımcılar hem sera gazı azaltım hedeflerine ulaşmaya çalışmakta hem de kâr elde edebilmektedir.

Karbon Piyasası Fiyatları

Avrupa Birliği Emisyon Ticareti Sistemi (EU ETS), AB’nin iklim değişikliği hedeflerine ulaşmak için yola çıktığı temeldir. Çerçeve 2005 yılında başlatılmıştır ve dünyanın en eski uluslararası emisyon ticaret sistemidir. AB’nin enerji, imalat ve havacılık sektörlerinden kaynaklanan sera gazı (GHG) emisyonlarının yaklaşık %40’ını kapsar ve 27 AB üye devletinin tamamında ve İzlanda, Lihtenştayn ve Norveç’te geçerlidir.

AB ETS, sistem içinde salınabilecek toplam GHG emisyonları için bir üst sınırın belirlendiği bir ‘üst sınır ve ticaret’ ilkesi temelinde çalışır. Katılımcıların ihtiyaçlarına göre tahsisatlarını takas etmelerine izin verilir, ancak her yıl için toplam emisyonlarını karşılayacak yeterli tahsisata sahip olmaları gerekir, aksi takdirde ağır para cezalarına tabi tutulurlar. Bu sayede ETS emisyonları azaltmak için mali teşvikler sağlar ve ayrıca düşük karbon teknolojilerine yatırımı teşvik eder. Böylece, emisyon üst sınırı zamanla azaldıkça emisyonlar da düşürülür.

Emisyonları azaltmak için bir strateji olarak karbon fiyatlandırması kavramı on yıllardır var, ancak son zamanlarda AB’nin 2030 emisyon azaltma hedefini %40’tan %55’e (1990 seviyelerine kıyasla) yükseltmeye yönelik agresif iklim değişikliği hedefleri ışığında ivme kazanmıştır.

AB karbon fiyatları 2018’de ortalama 16€/tCO2 iken 2019’da %57 artarak 25€/tCO2’ye yükseldi. Mart-Mayıs 2020 döneminde, karbon tahsisat talebi KOVID-19 nedeniyle keskin bir şekilde düştüğü için karbon fiyatları yaklaşık 20€/tCO2’ye geriledi. Ancak, 2020’nin ikinci yarısında fiyatlarda bir miktar toparlanma oldu ve o zamandan beri karbon fiyatları yükseliş eğiliminde. AB karbon fiyatları, 2021 Mayıs’ının başlarında 50€/tCO2’nin üzerinde günlük rekor seviyelere ulaştı ve 14 Mayıs’ta 56€/tCO2’nin üzerine çıktı. İklim değişikliği politikalarına ek olarak, 2020/21 kış sezonunda normalden daha soğuk olan mevsim de elektrik ve ısıtma talebini artırmış, bu da tahsisat talebini artırarak fiyatların yükselmesine neden olmuştur.

Kömür santralleri, gaz santrallerine kıyasla yaklaşık iki kat daha fazla karbon emisyonu saldığından, kömür santralleri doğal olarak daha yüksek bir karbon maliyetine maruz kalacaktır. Gaz bu hesaplamada elektrik üretimi için daha ekonomik yakıt olabileceği gibi bunun tersi de olabilir.

Karbon fiyatları artarsa, kömürle çalışan üretim daha pahalı hale gelir ve ardından kömürden gaza geçiş fiyatı artar, bu da gazla çalışan üretimi daha rekabetçi hale getirir. Sonuç olarak, yüksek karbon fiyatları, elektrik sektöründe genellikle gaz lehine olmaktadır.

AB’deki enerji sektöründe karbon fiyatları, kömürden gaza geçiş fiyatı, gaz fiyatları ve gaz talebi arasındaki dinamik oldukça karmaşıktır ve genel beklentilerden farklılık gösterebilir. 2019’da güçlü karbon fiyatlandırması nedeniyle önemli ölçüde kömürden gaza geçiş oldu ve 2020’de, KOVID-19 nedeniyle düşük talep ve zayıf karbon fiyatları nedeniyle geçiş hızı yavaşladı. 2021’de şimdiye kadar rekor seviyede yükse karbon fiyatları kaydedildi ve gaz talebi toparlanmaya devam ettikçe, kömürden gaza geçiş için büyük bir potansiyel var. Bununla birlikte, piyasa, kömürden gaza geçişin büyüklüğünü ve hızını potansiyel olarak sınırlayabilecek ve böylece gaz talebini azaltabilecek gaz fiyatlarında da çok güçlü bir iyileşme gördü.

Şu anda piyasa, emisyon kapsamını denizcilik, ulaştırma ve inşaat sektörlerini de içerecek şekilde genişletmesi beklenen 14 Temmuz 2021’de Avrupa Komisyonu’ndan (AK) ek politika duyurularını bekliyor.  Bu reformların karbon piyasasını sıkılaştırması bekleniyor. Ayrıca, Avrupa Komisyonu’nun, sera gazı emisyonlarını empoze ederek düzenlemeyi amaçlayan bir Sınırda Karbon Düzenleme Mekanizması (CBAM) kurmak için yeni bir regülasyon önermesi de bekleniyor.

CBAM’ın şu segmentlerdeki bazı mallara uygulanması bekleniyor: çimento, elektrik, gübre, demir-çelik ve alüminyum. Bu düzenleme, 2026’dan itibaren tam uygulama ile 2023’ten başlayabilir. İthalatçıların, ana hatları belirtilen ithal mallar hakkında veri sağlamaları ve ürünün hesaplanan CO2 emisyonlarını kapsayacak şekilde dijital sertifikalar satın almaları gerekecektir. Daha az gelişmiş ülkeler ve Avrupa’ya benzer karbon fiyatlandırma mekanizmalarına sahip olanlar da dahil olmak üzere bazı ülkeler vergiden muaf tutulabilir.

Henüz resmi olarak oluşturulmamış olan bu beklentilere dayalı olarak, böyle bir mekanizmanın etkisine ilişkin çeşitli endişeler bulunmaktadır. Dünya Ticaret Örgütü (WTO) sistemleriyle uyum ve elde edilen gelirlerin kaderi hala belirsiz görünüyor. Binaların ve ulaşım sektörlerinin dahil edilmesi, artan yakıt faturaları anlamına geleceği için düşük gelirli haneleri ciddi şekilde etkileyebilir. AK, bu tür politikalar uygulamaya konulduğunda, düşük gelirli vatandaşlar üzerindeki etkiyi azaltmak için bir iklim eylemi sosyal fonu oluşturulacağını belirtti. Bununla birlikte, bunun ulusal düzeyde geniş kapsamlı sosyal sonuçları olabilir. Küresel karbon piyasalarının geleceği ile ilgili olarak, Çin ETS, yaklaşık dört milyar tonluk karbon tahsisatı ile dünyanın en büyük karbon piyasası olmak için Avrupa’yı geride bırakmaya hazırlanıyor. Çin, ulusal karbon emisyonu ticaret programını Ocak 2021’de başlattı. 2030 yılına kadar karbon dioksit emisyonlarını en üst düzeye çıkarmak ve 2060 yılına kadar karbon nötrlüğü elde etmek için geliştirilmiş iklim değişikliği hedeflerini karşılamak için gereken kilit araçlardan biridir.

Küresel olarak, 60’tan fazla ülkede mevcut emisyon ticaret planları ve karbon vergileri bulunmaktadır. Bu alandaki hükümet politikalarının ve düzenlemelerinin, dünya enerji dönüşümüne yönelik adımlar atarken gelişmeye ve daha yaygın hale gelmeye devam etmesi bekleniyor. Bu tür politikalar, düşük karbon teknolojilerinin gelişimini teşvik edecek ve gaz endüstrisinin genel olarak karbondan arındırılmasını destekleyecektir. Bu bağlamda, GECF Üye Ülkeleri, gazı daha rekabetçi hale getirecek ve hedef yakıt olarak rolünü güçlendirecek bu tür teknolojilerin araştırılmasını ve geliştirilmesini desteklemeye devam edecektir.

Karbon Piyasası Yönetmeliği

MADDE 1 – (1) Bu Tebliğin amacı; sera gazı emisyon azaltımı sağlayan ve karbon sertifikası elde etmek amacıyla geliştirilen projelerin kayıt altına alınmasına ilişkin usul ve esasları düzenlemektir.

Kapsam

MADDE 2 – (1) Bu Tebliğ, karbon sertifikası elde etmek amacıyla Türkiye Cumhuriyeti sınırları içerisinde geliştirilen projelerin kayıt altına alınmasına dair usul ve esasları kapsar.

Dayanak

MADDE 3 – (1) Bu Tebliğ,

a) 9/8/1983 tarihli ve 2872 sayılı Çevre Kanununa,

b) 29/6/2011 tarihli ve 644 sayılı Çevre ve Şehircilik Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin 2’nci ve 8 inci maddelerine,

c) 16/10/2003 tarihli ve 4990 sayılı Kanun ile uygun bulunan Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesine,

ç) 5/2/2009 tarihli ve 5836 sayılı Kanun ile uygun bulunan Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesine Yönelik Kyoto Protokolüne,

d) 20/6/1990 tarihli ve 3656 sayılı Kanun ile uygun bulunan Ozon Tabakasını İncelten Maddelere Dair Montreal Protokolüne,

e) 20/6/1990 tarihli ve 3655 sayılı Kanun ile uygun bulunan Ozon Tabakasının Korunmasına Dair Viyana Sözleşmesine,

dayanılarak hazırlanmıştır.

Tanımlar

MADDE 4 – (1) Bu Tebliğde geçen;

a) Bağımsız denetleyici kuruluş: Kyoto Protokolünün ilgili organlarınca akredite edilmiş, projelerin onaylanması ve doğrulanması konusunda yetkili, bağımsız denetleyici kurum veya kuruluşu,

b) Bakanlık: Çevre ve Şehircilik Bakanlığını,

c) Doğrulama: Bağımsız denetleyici kuruluş tarafından onaylanan projenin beyan ettiği sera gazı azaltımlarının kabul edilen doğrulama kıstasları esas alınarak yapılan periyodik inceleme, ölçüm, izleme ve denetim sonucunda doğrulanması işlemini,

ç) Doğrulama raporu: Bağımsız denetleyici kuruluş tarafından doğrulama sonrasında verilecek olan raporu,

d) Emisyon: Sera gazı emisyonlarını,

e) Emisyon azaltımı: Proje sonucunda gerçekleşen karbondioksit eşdeğer ton birimindeki sera gazı emisyon azaltımını, sınırlandırılmasını veya tutulmasını,

f) Gönüllü karbon standartları: Sera gazı emisyon azaltım projelerinin geliştirilmesi, kayıt edilmesi ve sertifikalandırılmasına dair oluşturulmuş standartları,

g) Gönüllü karbon standart kuruluşu: Gönüllü karbon standartları oluşturan, bu standartlara uygun olarak proje kaydına dair iş ve işlemleri gerçekleştiren ve karbon sertifikalarını tescil eden organizasyonu,

ğ) Gönüllü karbon piyasası: Kyoto Protokolünün esneklik mekanizmalarından bağımsız olarak işleyen, gönüllülük esasında kurulmuş ve karbon sertifikalarının alım ve satımının yapıldığı piyasayı,

h) Karbon sertifikası: Sera gazı emisyon azaltım projelerinin bağımsız denetleyici kuruluş tarafından doğrulanması ve gönüllü karbon standart kuruluşu tarafından belgelendirilmesi sonucu elde edilen ve karbondioksit eşdeğer ton cinsinden ifade edilen sertifikayı,

ı) Karbondioksit eşdeğer ton: Sera gazlarının küresel ısınma potansiyelinin karbondioksit gazı cinsinden ifade edilen ton cinsinden birimini,

i) Onaylama: Bağımsız denetleyici kuruluş tarafından projenin beyan ettiği sera gazı azaltımlarının kabul edilen onaylama kriterleri esas alınarak yapılan değerlendirme sonucunda onaylanması işlemini,

j) Onaylama raporu: Bağımsız denetleyici kuruluş tarafından onaylama sonrasında verilecek olan raporu,

k) Proje: Sera gazı emisyonlarının bir veya bir kaçının azaltılmasını sağlayan ve karbon sertifikası elde etmek amacıyla geliştirilmekte olan veya geliştirilmiş projeyi,

l) Proje sahibi: Projeyi geliştiren gerçek veya tüzel kişiyi,

m) Proje tasarım belgesi: Uluslararası kabul görmüş herhangi bir karbon piyasa standardı çerçevesinde geliştirilmiş projeye özgü bilgileri içeren belgeyi,

n) Sera gazı emisyonları: Kyoto Protokolü ve Montreal Protokolü ile kontrol altına alınmış küresel ısınmaya neden olan gazları

ifade eder.

Proje sahibi kaydı

MADDE 5 – (1) Proje sahipleri Bakanlığa kayıt olmakla yükümlüdür. Proje sahipleri kayıt için Ek-1’de verilen formu doldurarak Ek-2’de belirtilen belgeler ile birlikte Bakanlığa başvurur.

(2) Belgelerin eksik veya hatalı olması durumunda proje sahibine istenen belgelerin tamamlanması için 20 gün süre tanınır.

Proje kaydı

MADDE 6 – (1) Proje sahipleri projelerini Bakanlığa kayıt ettirmekle yükümlüdür.

(2) Proje sahipleri projelerinin kaydı için, Ek-3’te yer alan Proje Künyesi ile birlikte aşağıdaki belgelerin elektronik kopyasını, projenin karbon sertifikasını elde etmesini müteakip 30 gün içerisinde hazırlayarak Bakanlığa başvurur.

a) Onaylanmış proje tasarım belgesi,

b) Onaylama raporu,

c) Gönüllü karbon standart kuruluşu tarafından projenin kayıt edildiğini ve sertifikalandırmanın yapıldığını gösterir bilgi ve/veya belgeler,

ç) Doğrulama raporu.

(3) Belgelerin eksik veya hatalı olması durumunda proje sahibine istenen belgelerin tamamlanması için 20 gün ilave süre tanınır.

Gönüllü karbon standart kuruluşları

MADDE 7 – (1) Gönüllü Karbon Standart Kuruluşları, her yılın Ocak ve Temmuz ayları sonuna kadar önceki altı ay içinde Türkiye’de geliştirilen ve kendilerinin kaydettikleri ve/veya sertifikalandırdıkları projeler ile ilgili bilgileri Ek-4’te yer alan formata uygun olarak Bakanlığa iletir.

Bağımsız denetleyici kuruluşlar

MADDE 8 – (1) Bağımsız Denetleyici Kuruluşlar, her yıl Ocak ve Temmuz ayları sonuna kadar önceki altı ay içinde Türkiye’de geliştirilen ve kendilerinin onayladıkları veya doğruladıkları projeler ile ilgili bilgileri, Ek-5’te yer alan formata uygun olarak Bakanlığa iletir.

Bilgi ve belge bildirimi

MADDE 9 – (1) Bakanlık gerekli gördüğü durumlarda ilave bilgi veya belgenin ibrazını isteyebilir.

(2) Bakanlık tarafından kayıt için elektronik sistemin kurulması durumunda, bu Tebliğ hükümleri çerçevesinde gerçekleştirilecek olan iş ve işlemler bu sistem üzerinden gerçekleştirilir.

Yürürlükten kaldırılan tebliğ

MADDE 10 – (1) 7/8/2010 tarihli ve 27665 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Sera Gazı Emisyon Azaltımı Sağlayan Projelere İlişkin Sicil İşlemleri Tebliği yürürlükten kaldırılmıştır.

Proje kaydı

GEÇİCİ MADDE 1 – (1) Proje sahipleri, bu Tebliğin yayımlandığı tarihten önce gönüllü karbon standart kuruluşları tarafından sertifikalandırma işlemi tamamlanmış tüm projelerini Ek-3’te yer alan proje künyesi ve 6’ncı maddenin ikinci fıkrasında yer alan belgeler ile 31/12/2013 tarihine kadar Bakanlığa kayıt için iletmekle yükümlüdür.

(2) Gönüllü karbon standart kuruluşları Türkiye’de geliştirilen ve kendilerinin kayıt ettikleri ve/veya sertifikalandırdıkları tüm projeler ile ilgili bilgileri, 31/12/2013 tarihine kadar Ek-4’te yer alan formata uygun olarak hazırlayıp Bakanlığa iletmekle yükümlüdür.

(3) Bağımsız denetleyici kuruluşlar, Türkiye’de geliştirilen ve kendilerinin onayladıkları ve/veya doğruladıkları tüm projeler ile ilgili bilgileri, 31/12/2013 tarihine kadar Ek-5’te yer alan formata uygun olarak hazırlayıp Bakanlığa iletmekle yükümlüdür.

Yürürlük

MADDE 11 – (1) Bu Tebliğ yayımı tarihinde yürürlüğe girer.

Yürütme

MADDE 12 – (1) Bu Tebliğ hükümlerini Çevre ve Şehircilik Bakanı yürütür.

Karbon Piyasası Geliştirme Projesi

Türkiye PMI Karbon Piyasası Geliştirme Projesi kapsamında Proje Koordinatörü/Karbon Fiyatlandırma Uzmanı, Finansal Yönetim Uzmanı, Satın Alma Uzmanı ve Proje Asistanı pozisyonlarında görev almak üzere ilgi beyanı bildirimine ilişkin başvuru süreci 24 Kasım 2023 tarihinde sona ermiştir.

Türkiye PMIF Karbon Piyasası Geliştirme Projesi”nin temel amacı, başta ETS olmak üzere karbon fiyatlandırma araçlarının ve Madde 6 mekanizmalarının kapasitesinin geliştirilmesi ve piyasaya sürülmesinde Türkiye Cumhuriyeti’ine destek olmak olacaktır. Piyasa Uygulaması için Ortaklık (PMI) programı kapsamında, karbon vergisi ve yerel kredilendirme mekanizması gibi diğer karbon fiyatlandırma araçlarına (KFA'lar) ilişkin hususlar da verilmektedir. Dünya Banka’sının Türkiye için FY18 - FY21 Ülke Ortaklığı Çerçevesi (CPF) yürüttüğü PMI projesi ilk olarak FY18- FY21 CPF dönemini kapsayacak şekilde tasarlanmış ancak sonrasında FY22-23 dönemlerini de Performans ve Öğrenme İncelemesi (PLR) ile kapsayacak şekilde genişletilmiştir. PMI projesi, genişletilmiş CPF'nin “iklim eylemi” olan Hedef 9'unu doğrudan destekler. Türkiye PMIF Karbon Piyasasını Geliştirme Projesi kapsamında aşağıdaki faaliyetler planlanmaktadır;

Faaliyet 1. Ülkenin Kalkınma Politikası Karışımında Karbon Fiyatlandırması (karbon fiyatlandırma alternatifleri ile mevcut mevzuat, politikalar ve kurumlar arasındaki etkileşimlerin belirlenmesini, ülkenin kalkınma politikası çerçevesine entegre edilecek karbon fiyatlandırma politikalarına yönelik tavsiyeleri içerir),

Faaliyet 2. İstişare süreci aracılığıyla Karbon Fiyatlandırması Uygulaması için siyasi taahhüt, kapasite geliştirme ve destekleyici yapılar. (tasarım ve uygulama aşamaları için bir çalışma programı geliştirerek karbon fiyatlandırma aracına (KFA) ilişkin karar alma sürecine desteği, kurumların rol ve sorumluluklarını içeren KFA uygulaması için bir yol haritası ve zaman çizelgesi geliştirmeyi içerir)

Faaliyet 3.1 Ulusal Emisyon Ticaret Sistemi (ETS) (mevcut mevzuatın ve PMR Projelerinin çıktılarının gözden geçirilmesi, ETS için tasarım seçeneklerinin ana hatlarını, tüm ETS sektörleri için emisyon yoğunluğu kıyaslamalarının geliştirilmesini, taslak ETS Mevzuatının hazırlanmasına destek kısmını, ETS’nin ekonomik etkilerin modellenmesini, kayıt sisteminin geliştirilmesini, ETS Pilot uygulamasının desteklenmesini ve ETS Faz I'in uygulanması için hazırlıklarını kapsar),

Faaliyet 3.2 Karbon Vergisi (karbon fiyatlandırmasının bir karbon vergisi mekanizması içerecek şekilde genişletilmesinin değerlendirilmesini, karbon vergisi için taslak mevzuat hazırlanmasına desteği içerir),

Faaliyet 3.3 Yurtiçi Kredilendirme Mekanizması (bir yerli kredilendirme mekanizmasının tasarımını, birincil ve ikincil mevzuat taslağının geliştirilmesini, seçilen sektörler için standartlar ve metodolojileri, kılavuz belgeler dahil olmak üzere kredilendirme mekanizmasının uygulanmasını içerir),

Faaliyet 4.1 Karbon Fiyatlandırması ve Piyasaları için Kesişen Faaliyetler (PMI bileşenleri için bir tanıtım ve görünürlük programı, paydaş katılımının geliştirilmesi ve yerel karbon fiyatlandırması için kapasite geliştirme dahil olmak üzere karbon fiyatlandırması için bir İletişim Stratejisinin geliştirilmesini içerir),

Faaliyet 4.2 Madde 6 (güncellenmiş politikalar ve bilgiler dikkate alınarak 6. Madde mekanizmalarına ilişkin Türkiye için potansiyel yol haritalarının geliştirilmesini içerir),

Faaliyet 4.3 Adil Geçiş (karbon fiyatlandırma araçları için Adil Geçiş Stratejisi ve Eylem Planının geliştirilmesini içerir).

Karbon Kredisi Satışı

Küresel ısınma, iklim değişikliği ve karbon emisyonu gibi çevresel sorunlarla karşılaşılan günümüzde üreticilerin çevreye verdikleri hasarı minimuma indirmeyi amaçlayan uygulamalar yapılmaya başlamıştır. Söz konusu küresel ısınma gibi global bir problem olduğunda, bu problemleri minimuma indirmek adına hem hükümetler hem de özel kuruluşlar tarafından takip edilebilen politikalar bulunmaktadır.

Özellikle karbon salınımları oldukça artmaya başladığı için bu durumun doğuracağı sonuçları önlemek adına girişilen uygulamalardan biri de karbon kredileridir. Herhangi başka bir bölgedeki bir ton karbondioksit salınımını önlemek adına başka bir operatöre para ödenmesi karbon denkleştirme olarak adlandırılmaktadır. Karbon emisyonu denkleştirme mekanizmalarından en önemlilerinden biri de karbon kredisi uygulamasıdır. Bu sayede teorik bir şekilde karbon salınımı yapan üreticiler yaptıkları salınımı telafi etmeyi amaçlamaktadırlar. Bu krediler VER (Verified Emission Reduction) ya da Onaylanmış Emisyon Azaltımı olarak da adlandırılmaktadır. Karbon kredisi fiyatları düşünüldüğünde, Dünya Bankası’nın yayınladığı verilere göre karbon salınımını azaltmak amacıyla küresel çapta uygulanan 64 tane karbon fiyatlandırma mekanizması bulunmaktadır.

Bu fiyatlandırmaların kimi zorunlu kimi ise zorunlu değildir. Sera gazı emisyonunu azaltmak ve karbonu sabitlemek adına girişilen bu uygulama sayesinde üreticiler çevreci politikalara teşvik edilmektedir.  Özellikle son zamanlarda küresel ısınmanın ve çevre kirliliğinin yol açtığı pek çok zorlukla karşılaşmaya başlanmıştır. Ülkelerin hazırladığı yeni politikalar ve protokoller karbon emisyonunun yok edilmesini, bunun için ilk aşama olarak ise yarıya indirilmesi gerektiğini savunmaktadır.

Çevresel koşulların kötüye gitmesini önlemek adına üretici şirketlerin, hükümetlerin ya da bireylerin en sık başvurduğu çevreci politikaların başında karbon kredileri gelmektedir. Kimi hükümetler emisyon azaltıcı zorunlu politikalar izlerken, kimi hükümetler bu konuya herhangi bir zorunluluk getirmemektedir. Türkiye’de ise söz konusu karbon emisyonu olduğunda zorunlu bir karbon emisyonu fiyatlandırması bulunmamaktadır.

Üreticiler karbon emisyonu söz konusu olduğunda bireysel olarak kotalarını dengelemek adına karbon kredileri kullanabilmektedirler. Karbon kredilerini kullanabilmek için ise izlenmesi gereken bazı adımlar bulunmaktadır. Bu adımları izlerken destek alınabilecek standart kuruluşları mevcuttur. Türkiye’de karbon kredisi sertifikasyonu yapabilmek için 2020 yılına kadar Gold Standard (GS) ve Verified Carbon Standard (VCC) kuruluşları kullanılmaktaydı. Fakat 2020 yılı itibariyle bu iki kuruluş Türkiye’den kayıt kabul etmeyi bırakmıştır. Bunun yerine Global Carbon Council (GCC) isimli sertifika kuruluşu kullanılmaya başlanmıştır.

Bu kuruluş geçmişe dönük 5 yıllık sertifikasyon imkanı sunmaktadır. Bu kuruluş sertifikasyon sürecini bizzat takip edebildiği gibi çeşitli danışma kurumlar aracılığıyla da çalışabilmektedir. Karbon kredisi çeşitleri temin edebilmek için izlenmesi gereken 3 adet aşama bulunmaktadır. Bu aşamalar, listeleme, kayıt ve verifikasyondur. 

Listeleme aşaması projeyi geliştirirken izlenmesi gereken ilk aşamadır. Burada ilgili standart veri tabanında listelenir. Listeleme sonrası yapılacak kayıt aşamasında ise proje ile alakalı dökümanlar oluşturulur ve bir saha deneti yapılır. Gerekli kontroller ve belgeler kayıt altına alınır ve inceleme süreci başlatılır. Son aşama olan verifikasyon aşamasında hazırlanmış belgelere ek olarak elektrik üretimini ve kullanılan ekipmanların uygunluğunu belirleyen belgeler sunulur. Onay alınması halinde bu aşamada tamamlanır ve karbon kredisi hesaplama sonucu belirlenen krediler hesaba tanımlanabilir. 

Karbon kredisi temin eden üreticiler kotaları dolması halinde dahi bu krediler sayesinde üretimlerine devam edebilmektedirler. Türkiye’de karbon denkleştirilmesi zorunlu bir uygulama değildir. Üreticiler karbon denkleştirme yaparak piyasa temelinde karbon azaltımına dahil olabilmektedirler. Bununla birlikte kimi ülkelerde karbon denkleştirmesi zorunludur. Pek çok şirket karbon emisyonlarını dengelemek adına karbon kredileri satın almayı tercih etmektedir. Kimi şirketler uzun yıllar öncesinden meydana gelmiş karbon emisyonlarını dengelemek adına adımlar atmaya başlamıştır.

Karbon Sertifikası Satışı

Türkiye’de sera gazı emisyonu azaltımı yapan projeler, karbon kredilerini çoğunlukla Verified Carbon Standard (VCS) ve Gold Standard (GS) isimli iki kuruluş vasıtasıyla alabilmekteydi. Ancak, GS ve VCS sertifikasyon standartları 2020 itibari ile Türkiye’den yeni proje kaydı kabul etmemektedirler. Yeni bir standart olan Global Carbon Council (GCC), Türkiye’de 2016 ve sonrasında faaliyete başlayan yeni projeler için yeni kayıt kabul etmekte ve geriye dönük 5 yıllık sertifikasyon işlemi gerçekleştirmeyi mümkün kılmaktadır. Bu projeler sertifikasyon süreçlerini kendileri yürütebileceği gibi bir karbon danışmanı kurum aracılığı ile de sertifikalandırma sürecini koordine edebilmektedir.

Bahsedilen standartlara kayıt yaptırıp, sertifikasyon yapabilmek için 3 ana aşama mevcuttur. Bu aşamaların isimleri ilgili standarda göre değişiklik gösterse de genel olarak şöyle bahsedebiliriz:

  • Listeleme
  • Kayıt
  • Verifikasyon

Listeleme

Proje geliştirilirken yapılması gereken ilk aşama, projeyi ilgili standardın veri tabanında listelemektir. Normal şartlarda listeleme ve kayıt aşamaları, proje operasyona geçmeden önce (elektrik üretmeye başlamadan önce) gerçekleştirilir. Ancak, bazı durumlarda, projeler inşa edildikten ve elektrik üretmeye başladıktan sonra da listelenip, standarda kayıt edilebilir. Listeleme kapsamında proje sahibi, projenin listelenmesi ve kayıt edilmesi için tarafsız bir denetçi ile anlaşır. Listeleme aşamasında proje özelinde hazırlanan taslak dokümanlar ilgili standarda iletilir. Standart dokümanlar üzerinde inceleme yapar. Detaylı incelemelerden sonra proje listelenir.

Kayıt

Listeleme akabinde yapılacak kayıt sürecinde ise projeye ait destekleyici dokümanlar daha kapsamlı olacak ve farklılıklar gösterecektir. Saha ziyaretinden önce ilgili dokümanlar danışman veya proje sahibi tarafından hazırlanır ve denetçiye iletilir. Saha ziyareti sırasında denetçi kendisine iletilen dokümanların yerinde doğruluğunu kontrol eder. Tesis çalışanları ve yerel halk ile görüşür ve proje ile ilgili olumlu/olumsuz fikirleri alır. Saha ziyareti sonrasında denetçi firmanın yönlendirmeleri ve soruları ışığında tüm konular kapandıktan ve tüm bilgiler temin edildikten sonra, denetçi validasyon raporunu hazırlar. Hazırlanan dokümanların standarda iletilmesi ile birlikte inceleme süreci başlar. Bu süreç boyunca standart tarafından gelen geri bildirimlere göre ilgili dokümanların revizyonları yapılır. Dokümanların nihai haline ulaşması ile proje kayıt aşamasını tamamlar.

Verifikasyon

Proje, kayıt olduktan sonra, elektrik üretimlerine veya operasyon süreçlerine bağlı olarak yaptıkları emisyon azaltımını belirli periyotlarla sertifikalandırabileceklerdir. Bu amaçla verifikasyon denen adı verilen süreç başlatılır. Yukarıda bahsedilen dokümanlara ek olarak elektrik üretimini ve/veya operasyonda kullanılan ekipmanların doğruluğunu kanıtlayacak belgeler, proje sahibinin anlaşma sağlayacağı bir tarafsız denetçiye ve akabinde ilgili standarda sunulur. Başarılı soru cevap süreçlerinden sonra, verifikasyon aşaması tamamlanır ve proje sahibi kredilerini standartta kayıtlı olan hesabına tanımlayabilir.

Karbon Piyasası Benzer Yazılar

Telefonunda ve bilgisayarında araştırma yapan iş adamı. Hangi Enerji Bültenine üye olan iş adamı

Piagrid.com Enerji Bülteni

Üye olun, ilginizi çekebilecek güncel enerji yazılarımızı düzenli olarak paylaşalım.
Bültene Üye Olun